Roman, Osman Bey‘in çocukluğu ve gençliğini geçirdiği Söğüt ve Domaniç’te geçmektedir. Ertuğrul Bey’in Anadolu’nun batısına taşıdığı Kayı boyunun bir parçası olan Osmanoğulları’nın ilk merkezidir.
Romanda genellikle Osman Bey‘in yaşantısı ele alınmıştır. Gençliğindeki asi ruhlu Osmancık’tan, Şeyh Edebali’nin eğitimi sonrası bir dünya devletini kuracak olan Osman Bey‘e dönüşümünden bahsetmektedir.
Tarık Buğra, Osmancık isimli romanında çok akıcı ve sade bir dil kullanmıştır. Bu sebeple kitap okuyucuyu alıp yıllar öncesine Söğüt’e götürmektedir. Hatta kitap sanırım o kadar çok beğenilmiş ki, tiyatro oyunu olarak da sahnelerde gösterilmektedir. Hem kitabını okuyup hem de tiyatrosuna gitmiş biri olarak herkese tavsiye ederim.
Kitaptan sizlere bir kaç cümle paylaşayım.
- Tek yiğit öfkesini yenendir; gücünü, kuvvetini, gönlünü, başını öfkesinden arındırandır.
- Dünyayı bize büyük gösteren bizim küçüklüğümüz, oğul. Hırsımız, sabırsızlığımız, bencilliğimiz. Önce bu yüzden küçülüyor, sonra da dünyayı çok büyük görüyoruz.
- Kayı’ya demir dövenler, köprü atanlar, ev kuranlar da gerektir. Bilginler de gerektir.
- Adalete uymayan, zulüm eden hanı dine afet olarak gösteriyor; onun mal hırsına düşmesini felaket sayıyor; ehil olmayan ve sorumluluklarını kavrayamayan bir başkanın Kıyamet belirtisi olduğunu söylüyor.
- Peygamberimiz buyurmuştur ki, Allah’ın kullarına zulüm ve cevr ile musallat olan han, kıyamet günü en şiddetli azaba uğrayacaktır.
- Dünya’da garib bir yolcu gibi ol.
[…] Osmancık – Tarık Buğra […]
[…] Tarık Buğra‘nın kaleme aldığı Osmancık kitabı Osman Bey’in hayatını anlatmaktadır. […]