30. Osmanlı padişahıdır. 1785 yılında doğmuştur. 1808 – 1839 yılları arasında devletin başında yer almıştır. 31 yıl devleti yönetmiştir. Babası I. Abdulhamid’tir. Osmanlı hanedanının son soy atasıdır. II. Mahmut’tan sonra gelen altı padişahtan ikisi, kendi oğulları, diğer dördü ise torunlarıdır. Lakabı Adli‘dir.
Siyasi açıdan en sıkıntılı dönemlerden birinde padişahlık yapmıştır. Balkanların dağılma sürecinin başladığını görmüş, Navarin baskını ile donanmasının yok edilişini yaşamış, Mısır valisi olarak atadığı Kavalılı Mehmet Ali Paşa’nın, Mısır’dan Kütahya’ya kadar ilerleyişine tanık olmuştur. Buna rağmen gerçekleştirdiği yeniliklerle Osmanlı’nın modernleşmesinin temellerini atmıştır. Her ne kadar ömrü yetmese de Tanzimat Fermanı‘nın hazırlayıcısı olmuştur. Sevenleri müceddid, sevmeyenleri gavur padişah diye isim takmış bir padişahtır.
Sultan Mahmut öyle bir bunalım içerisindeymiş ki bu onun hakkında anlatılan hikayelere de yansımıştır. Bu hikayelerden birisi de Şakir Ağa – Bu da Geçer Ya Hû isimli hikayedir. Bu güzel hikayeyi okumanızı tavsiye ederim.
Kısaca özetlediğimiz II. Mahmut’tan biraz daha detaylı bahsedelim.
II. Mahmut’un Tahta Çıkışı – Yıl: 1808
II. Mahmut henüz şehzadeyken, IV. Mustafa’nın 14 aylık padişahlığı süresince gergin günler geçirmiştir. IV. Mustafa’yı Nizam-ı Cedidciler tahtan indirmek ve yerine III. Selim’i geçirmek istiyorlardı. Rusçuk ayanı (bugünkü mesela tam karşılığı olmasa da Ankara milletvekili gibi düşünebiliriz) Alemdar Mustafa Paşa, 1808 yılında 15000 kişilik askeriyle Topkapı sarayına dayanmıştır. Bunu gören IV. Mustafa, III. Selim ve şehzade Mahmut’un ölüm emrini verdi. Alemdar Mustafa Paşa, III. Selim’in feci şekilde ölümü ile sonuçlanmış cesedi ile karşılaştı. Bunun üzerine askerlerine şehzade Mahmut’un bulunmasını emretti. Tam o sırada şehzadeyi öldürmeye giden cellatlar ile şehzadenin hizmetkarları arasında çatışma yaşanmaktaydı. Şehzadenin cariyelerinden Cevri kalfa, avuç avuç külü cellatların yüzüne atmasıyla, şehzade Mahmut zaman kazandı. Alemdar Mustafa Paşa’nın askerleri şehzade Mahmut’u damdan kaçırmayı akıl etti. Kuşaklarını bağladıkları iki merdiven ile damdan Enderun avlusuna indi ve Alemdar Mustafa Paşa ile karşılaştı. Orada şehzade Mahmut’a bağlılık yemini edildi.
II. Mahmut tahta çıktığı zaman Alemdar Mustafa Paşa’yı sadrazamlığa getirdi. II. Mahmut Cevri kalfayı unutur mu. Onu da hazinedarbaşı yapmıştır ve Çamlıca’da geniş bir araziye köşk yaptırıp kendisine hediye etmiştir. Sultan III. Selim’in ölümüne sebep olanlar cezasız bırakılmadı ve sarayın kapısında 33 kesik baş sergilendi. Her ne kadar III. Selim’in öldürülmesinde II. Mahmut’un ağabeyi olan IV. Mustafa sebep olsa da onu öldürtmedi. Ancak daha sonraları tekrar tahta çıkma fikri olduğu gerekçesi ile şeyhülislam fetvası ile boğdurulmuştur.
Sened-i İttifak (Bir nevi iş birliği antlaşması) – Yıl: 1808
II. Mahmut’un tahta geçmesinde yardımcı olması için ayanlara (ayan dediğimiz milletvekili gibi bir görevli) verilen geniş yetkiler, iç karışıklıkları ve otoriteyi zayıflatmıştır. Bunun üzerine II. Mahmut ile ayanlar arasında bir iş birliği olması gerektiğini düşünmektedir ve ayanlara hükümetin emirlerini yerine getireceklerine dair Sened-i İttifak imzalatılmıştır. Ancak bu belgeler padişahın çaresizliğini belgediği için imha edilmiştir.
Alemdar Vakası – Yıl: 1808
II. Mahmut’un tahta çıkmasında yardımcı olan Nizam-ı Cedid ordusunu Sekban-ı Cedid ordusu olarak yeniden düzenlemiştir. Bu ayrımcılık yeniçerileri rahatsız etmiş ve ayaklanmalarına sebep olmuştur. Bu ayaklanma sebebiyle Alemdar Mustafa Paşa hayatını kaybetmiştir. Bir çok yangının, yağmanın düzensizliğin baş göstermesi üzerine de Sekban-ı Cedid ocağı kaldırılmıştır.
Osmanlı Rus Savaşı – Yıl: 1806 ile 1812 yılları arası
II. Mahmut daha tahta çıkmadan önce savaş başlamıştı. Padişahlığı esnasında Ruslar ikinci kere Silistire kalesini 1810 yılında kuşattı. 1811 yılında Ruslarla Fransızlar arasında savaş çıkınca Osmanlı sınırları biraz olsun ferahladı. O yıllarda Fransa İmparatoru Napolyon’du. Napolyon Ruslara saldırma hazırlığı yaparken Osmanlı’ya da Ruslara saldırma teklifini sundu. İngiltere ve Osmanlı dışında bütün Avrupa’yı işgal eden Napolyon’un İstanbul’da gözü olduğu biliniyordu. Hatta aşağıdaki sözcüklerin ağzından döküldüğü de bilinmektedir.
Dünyanın merkezi olmaya ancak İstanbul layıktır.
Napolyon’a güven olmazdı. Bu yüzden II. Mahmut teklifi reddetti. 1812 yılında Osmanlı ile Ruslar arasında Bükreş Antlaşması imzalandı. Besarabya bölgesi Ruslara kalacak ancak Eflak ve Bogdan’dan çıkacaktı.
Sırp İsyanının Bastırılması – Yıl: 1813
Sırplar 9 senedir isyan halindeydi. Bu isyanlar bir türlü bastırlamamış ve Osmanlı’nın canını sıkmaya başlamıştı. II. Mahmut için çok önemli görevlerden biriydi. Rumeli’deki 3. Ordu görevlendirildi. Ordunun başında Hurşit Osman Paşa vardı. Niş’den başlayıp Belgrad’a kadar Sırp kalelerini bir bir aldı. Kalelerin ve şehirlerin geri alınması ile isyan 1813 yılında sona erdi. İsyanın başı Kara Yorgi Avusturya’ya kaçtı.
Ayanlara Karşı Mücadele – Yıl: 1813
Ruslarla savaş bitmişti. Devlet ferahlamıştı. II. Mahmut artık iç meselelerin çözümü ile daha çok ilgilenebilirdi. Devletin başına bela olmuş ayanları ortadan kaldırmak için Sened-i İttifak bahane gösterilmiş ayanların bir kısmına kıymış bir kısmını da sürmüştür. Her ne kadar ülke savaşlar, isyanlar, iç karışıklıklar atlatsa da Rumeli’de ve Anadolu’da hükümet otoritesini tekrar kurdu.
Osmanlı İran Savaşı – Yıl: 1821 ile 1823 yılları arasında gerçekleşmiştir.
Ruslara karşı büyük ölçüde toprak kaybeden İran, Osmanlı’ya sataştı. Bağdat ve Şehrizor’a saldırdı. Bunun üzerine II. Mahmut, İran’a savaş açtı. İran’ın başında Kaçar Hanedanı vardı.
Doğu Anadolu’da İran yanlısı aşiretler ile Erzurum, Diyarbakır’a kadar ilerlediler. İran lehine giden savaş, kolera salgınıyla bir anda aleyhlerine döndü ve Erzurum Antlaşması ile eski sınırlarına geri çekildiler.
Yunan İsyanı – Yıl: 1821
Yunan asileri Türkler’i kılıçtan geçirdi. Bunun üzerine II. Mahmut, isyanın başı olan İstanbul’daki Ortodoks Patriğini astırdı. Ortodokslar’ın savunucusu Ruslar bunu hazmedemeyip Romanya’da da isyan çıkardı. Romanya’daki isyan kolayca bastırıldı ancak Yunan isyanının destekcisi çoktu. Bir Fransız kolordusu ve bütün Avrupa’nın desteği yunanlılarla birlikteydi. Rusya ile İngiltere, Yunanlılara bağımsızlık verilmesini çok arzuluyorlardı. Lord Cochrane ve Sir Richard Church gibi İngiliz komutanların liderliğinde Yunan isyanı batırılmıştı. Ancak 1827’de Navarin Baskını oldu ve rüzgarın yönünü değiştirdi.
Navarin Baskını – Yıl: 1827
Osmanlı donanması Mora yarımadasının güneyinde yer alıyordu. İngiliz, Fransız ve Rus işbirliği ile sinsice yaklaşıp, ateş açarak bütün donanmayı imha etti.
Osmanlı Rus Savaşı – Yıl: 1828
Navarin’i fırsat bilen Ruslar, Osmanlı’ya savaş açtı. Yeniçeriler Avrupa ve Ruslar’ın baskısına dayanamadı. Edirne’ye kadar ilerlediler. Bunun üzerine II. Mahmut, Ruslar ile Edirne Antlaşması‘nı imzalamak zorunda kaldı. Antlaşmada Ruslar ilerlediği topraklardan geri çekilecek, ancak şartları Yunanlılar’ın bağımsızlık isteği kabul edilecekti. Mora ve Attika yarım adaları ile Eğriboz ve Kiklad adaları Yunanlılara verilerek, Yunan Krallığı kurulmuş oldu.
Fransa’nın Cezair’i İşgali – Yıl: 1830
Fransa kralı X. Charles, halkı dış meselelerle avutmak için Cezair’e saldırdı. Tam o sırada peydah olan Kavalılı Mehmet Ali Paşa’nın isyanı üzerine Cezair meselesi aleyhimize sonuçlandı.
Kavalılı Mehmet Ali Paşa İsyanı – Yıl: 1830
Mora’daki kayıptan sonra kendi zararının tazmini için Kavalılı, II. Mahmut’tan Suriye valiliğini istedi. II. Mahmut Suriye yerine Girit valiliğini ona uygun gördü. Kavalılı, Girit valiliği ile daha çok zarar edeceğini biliyordu. Bu sebeple bu teklifi reddetti. Yeniden canlandırdıkları Mısır ordusu başındaki oğlu İbrahim Paşa ile Suriye’ye hem karadan hem de denizden saldırdı. Toroslar’a kadar ilerlediler. Anadolu’daki yerel halk tarafından heyecanla karşılandılar. II. Mahmut açık açık gösterilen bu isyana göz yumamazdı. Sadrazam Reşid Mehmet Paşa ile Kavalılı orduları Konya üzerinde karşılaştılar. Osmanlı ordusu yenildi, sadrazam esir düştü.
Kütahya Antlaşması – Yıl: 1833
Kavalılı Mehmet Ali Paşa, II. Mahmut ile kazandığı topraklar üzerinde valilik istiyordu. Oğlu İbrahim Paşa ise bağımsız bir devlet arzuluyordu. Bu sırada Ruslar isyanı büyük bir ciddiyetle izliyorlardı. 200 yıllık planlarının suya düşmesini istemiyorlardı. Zayıf Osmanlı’nın Kavalılı’nın tahta çıkacağını düşünerek tekrar güçleneceği korkusu ile Osmanlı ile isyancılar arasında antlaşma yapılmasını zorluyordu. Rusya’nın isyancılara baskısını hissettirmek için boğazlara donanmasını demirletti. 15000 askerini İstanbul’un Anadolu yakasına çıkardı. Bunu gören İngiliz ve Fransızlar çılgına döndü. Ruslar’ın İstanbul üzerinde hakimiyetini istemiyorlardı. İngiliz ve Fransız elçiliklerinin yoğun mesaisi başlamış oldu. En sonunda II. Mahmut ile Kavalılı Mehmet Ali Paşa arasında Kütahya Antlaşması imzalandı. Anlaşmaya göre Kavalılı ve oğluna valilikler verildi.
Hünkar İskelesi Antlaşması – Yıl: 1833
İngiliz ve Fransızlar arayı bulayım derken isyancı Kavalılı Mehmet Ali Paşa’nın çıkarları daha baskın kalmıştır. İsyan ile birlikte Rusya ile iletişime geçen Mısır, ilk günden beri dostluklarını pekiştirmişlerdir. Her an Mısır’a destek olabilecek olmasından dolayı bu yakınlık II. Mahmut’u rahatsız etmiştir. Rusların saldırmama sözü üzerine biz de her hangi bir savaş durumunda Rusları savunmaya yönelik ittifak önerisinde bulunduk. Rus Çarı bu teklifi tabi ki kabul etti ve 1833 yılında Hünkar İskelesi Antlaşması imzalandı. Antlaşmaya göre boğazlar düşman gemilerine kapatılacak ancak Ruslar istediği gibi geçebilecekti.
Boğazlar Sorunu – Yıl: 1833
Bu antlaşmayı duyan İngiliz ve Fransızlar çılgına döndü. Hünkar İskelesi Antlaşması’nın yürürlüğe girmemesi için ellerinden geleni yaptılar. Bu büyük güçler arasında kalan Osmanlı için boğazlar sorun olmuştur.
Baltalimanı Ticaret Antlaşması – Yıl: 1838
II. Mahmut, Kavalılı Mehmet Ali Paşa’dan yana zararla çıkmıştı. Kavalılı Mehmet Ali Paşa’da daha fazlasını hakkettiğini düşündüğü için Kütahya Antlaşması’ndan memnun değildi. Mısır’ın gönderdiği vergi bardağı taşıran son damla oldu. Mısır’ın ticarette etkisini kırmak için II. Mahmut, İngilizlerle Baltalimanı Ticaret Antlaşmasını imzaladı. Bu antlaşmaya göre İngilizlere ticarette vergilendirme Türklerle bir tutulacaktı. Hatta bazı koşullarda vergi bile ödemeyecekti. Bu antlaşma Mısır’ın belini büktü ancak Osmanlı’nın geri kalanı da bu antlaşma yüzünden sıkıntılı duruma düştü.
Nizip Savaşı – Yıl: 1839
Kavalılı Mehmet Ali Paşa, devlete iyiden iyiye bela olmuştu. Baltalimanı Ticaret Antlaşması’ndan sonra valiliğin babadan oğula geçmesini talep etmiş, üzerine vergi vermeyeceğini ve hatta bağımsızlığını ilan ettiğini II. Mahmut’a iletmişti. Bunun üzerine II. Mahmut, Kavalılı Mehmet Ali Paşa’ya karşı savaş açtı. Fırat nehrinin ilerisinde yer alan Nizip’de kaşılaştılar. Osmanlı komutanlarının iş bilmezliği yüzünden Mısır ordusu karşısında feci bir mağlubiyet alındı. II. Mahmut yenilgi haberinden bir kaç gün önce vefat etti.
II. Mahmut’un yenilikleri
- Yeniçeri Ocağı kaldırıldı. Yerine modern ordu getirildi.
- Giyim kuşamda yenilenmeye gitti. Sarık, kavuk ve biniş giyilmesini yasakladı. Ceket, pantalon ve fes giyilmesini sağladı.
- Portrelerini devlet dairelerini astırdı.
- Saray teşkilatında enderunu, tımar sistemini ve divan-ı hümayunu kaldırmış, yerine çeşitli bakanlıklar ve meclisler kurmuştur.
- Beylerbeyi ve Çırağan Sarayını yaptırmıştır.
- 1831 yılında modern anlamda ilk nüfus sayımını gerçekleştirmiştir.
- İlk posta teşkilatını kurmuştur.
- İlk Türkçe gazete Takvim-i Vekai yayımlanmaya başlamıştır.
- Bugünkü ilkokullara denk rüştiye okullarını kurmuştur.
- İlk modern tıp okulu olan Mekteb-i Tıbbiye-i Şahane ve modern anlamda ilk harp okulu olan Mekteb-i Harbiye’yi kurdu.
- Sadaret kethüdağlığı dahiliye nezaretine, reisülküttaplık hariciye nezaretine, defterdarlık maliye nezaretine çevrildi.
Hello. And Bye.