Asıl adı Süleyman oğlu Mehmet’tir. Kesin olmasa da 1483 yılı civarında II. Beyazid zamanında doğmuştur. Türkler’in Bayat kolundandır. Ailesi göçebeliği yeni yeni bırakmıştır. Günümüzde Irak coğrafyasına yerleşmişlerdir. Genç Türkleri şiir bazında çok etkilemiştir.

Eğitimi hayatı uzun uzadıya bilinmese de belli bir dönem müftü olan babasından eğitim almıştır. Ancak eserlerinden çok iyi bir eğitim aldığı bariz bellidir. Astronomi bilgisi de fena değildir.

Farsça, Azerice ve Arapça dillerinde şiirler yazmıştır. Dönemin şairlerine göre dili sadedir. Şiirleri tasavvufi aşk üzerinedir. Ayrıca Leyla ile Mecnun isminde mesnevisi de vardır. En iyi mesnevilerinden biridir. Ayrıca bu mesnevi İskender Pala‘nın Babil’de Ölüm İstanbul’da Aşk isimli romanına konu olmuştur.

Kendisindeki kibiri, gururu yerin dibine sokmak için boş, gereksiz anlamındaki fuzuli lakabını kendine yakıştırmıştır.

Kanuni Sultan Süleyman 1534 yılında Bağdat’ı fethettikten sonra Fuzuli ile tanışmışlar. Şiirlerini beğenen Muhteşem Süleyman kendisini maaşa bağlanmıştır. Devletten maaşını alamayınca Şikayetname isminde en önemli eserlerden birini bizlere kazandırmıştır.

Şikayetname’den küçük bir parça beyit paylaşacağım. Yaşadığı coğrafya ve döneme göre dilinin ne kadar sade olduğunu sizlerde hissedeceksiniz.

Selam verdim rüşvet değildir diye almadılar.
Hüküm gösterdim faydasızdır diye mültefit olmadılar

1556 yılında Kerbela’da veba ya da kolera gibi bir hastalık sebebiyle vefat etmiştir.

Bizlere bıraktığı Türkçe eserleri;

Farsça eserleri

  • Divan
  • Enis’ül-Kalb
  • Heft Cam
  • Resale-e Muammeyat
  • Sehhat o Maraz
  • Rind ü Zahid
  • Risale-i Muamma

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu yazınız.
Lütfen buraya isminizi giriniz.