Ben avcı değilim. Ancak ara sıra peşlerine takılıp gezdiğim avcı tanıdıklarım var. Öyle eline tüfeği alan her kişi avcılık yapamıyor. Öncelikle avcılık belgesinin alınması gerekmektedir.
Bunun için 18 yaşını doldurmak, silah taşıma ehliyetinin olması, 4915 sayılı kanuna göre bu belgeyi almaya engeli bulunmayan, avcılık ve yaban hayatı konusunda gerçekleştirilen eğitimin sınavından
başarıyla geçmek gerekmektedir.
Avcılık belgesini aldıktan sonra ava çıkmadan önce avlanma izninin alınması gerekmektedir. Bunun için AVBİS isminde Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü’nün mobil uygulaması vardır. Lisanslı
avcılarımız bu sisteme girip, avlak yerini seçip ne tür av yapacağını belirtmelidir. Aksi takdirde ceza alabilir.
Bıldırcın avcılığında kulak dolğunluğu ve gözlemlerim doğrultusunda şunu öğrendim. Bir av köpeği şart. Bıldırcınlar tavuk gibi ama uçabilen bir kuştur. Ne kadar yakınına giderseniz gidin uçmaz. Uçmadığı takdirde
de bulunduğu yeri belirleyemezsiniz. Doğa ile öyle bir kamüfle olurlar ki, göz seçemez. Bu yüzden bir av köpeğinin koku alma duyusuna ihtiyaç vardır. Köpek iyi eğitildiği takdirde bıldırcını
bulur ancak bulunduğu yerden uçurmaz. Avcıya gösterir. Buna ferma denilmektedir. Ferma veren bir av köpeği avcılık sporunda çok değerlidir.
Görüntümüzde de Kızılcahamam Yıldırım Olucak (Muşamaha) köyünde çekimini yaptığımız bir avlanma anı yer almaktadır. Köpeğimiz bıldırcının yerini tespit etmiş ve bizleri beklemektedir.
