Güne gözlerimi açtığımda dinlenmiş uyandım. Bedenim dinlenmiş kendimi dinç ve mutlu hissediyorum. Peki ya ruhum? Ruhum dinlenmiş miydi?
İnsan bedenin dinlendiğinde ruhunun da dinlendiğini zanneder, mutlu hisseder. Kendini sanki bulutların üstünde görür. Ruhu besleyen ne peki? Vücudunun dinlenmesi mi? Sevdiğin şeyleri mesela ahşap boyama yapmak, spor yapmak, dans etmek gibi. İnsanı bunlar mı mutlu eder, ruhuna bunlar mı iyi gelir sizce?
Evet, bu gün güzel uyandım. Mutlu idim. Her şey yolunda idi. Çünkü kazancım çok iyi. Sevdiklerim güzel yüzlerini gösteriyor. Bu gün var her şeyim ya yarın? Yarın ne olacak peki bu gün mutlu olduğum şeyler, yarın da beni mutlu edecek mi? Güzel okur bana diyeceksin ne çok soru sordun. Yazın sorudan ibaret. Evet, birazcık çok soru sordum sanırım. Başta o kadar alışmışız ki kendimizi sorgulamadan düz yaşamaya. Biraz derinlere inmek istedim belki de kim bilir. Neyse sabah olmuştu de mi? Oradan devam edelim sizinle hayatımdan kesit paylaşmaya.
Sabah oldu. Kalktım. Güne güzel başladım ya, yürümek istedim. Vücuduma iyi geleceğini düşündüm. Evet yürüyorum. Evden çıktım. Baharın mis gibi kokusu yayılmış etrafa. O kadar güzel kokuyor ki, ne parfüm ne başka bir şey yerini tutabilir. Yaratan ne güzel yaratmış dedim o an içimden. Şükrettim, teşekkür ettim ve mutlu oldum. Ruhumu okşadı. Sanki o an teşekkürün şükranın arkasından baharın eşsiz kokusu daha bir güzel geldi burnuma. Daha güzel kokmaya başladı. Ve mutlu oldum.
Yürürken o kadar fazla yüz gördüm ki. Kimisi mutlu, mutsuz, kızgın, dalgın… O yüzlerin içinde yüreklerin de kim bilir ne yaşanmışlıklar ne mücadeleler geçmiştir. Kimisi belki daha zor zamanlar geçirmiş ona rağmen gülmeyi başarırken, kimisi küçücük bir şeyle hayatı kararmış gibi mutsuz dolanıyordu etrafta kim bilir. Hani küçücük dedim ya, derdine mutsuz olana onun derdi ona büyük ağır geliyor olabilir. Önemli olan o mücadeleden nasıl çıktığı. Önemli olan Şükrünü, teşekkürünü eksiltmemesi… Hani ruha iyi geliyordu spor yapmak çalışmak sevdiğin şeyleri yapmak bak küçük bir olumsuzlukta hayatın yıkılıyor. Hayatın durmuş gibi dünyan kararıyor. Dur bir dakika sakinleş ve derin nefes al. Çevrene bak ve sahip olduklarına şükret, teşekkür et, inandığın hayata şükrünü hiçbir zaman azaltma.
Ruha iyi gelenin sevdiğin şeyleri yapmak olarak görme aslında. Asıl iyi gelen ruha inandığın şeye şükretmektir. Teşekkür etmektir. Bir çocuğun olur varlığına şükredersin. Onunla geçirdiğin vakitler şükür sebebindir. Bir adam seversin ya da bir kadın seversin, hayatın değişir. Mutlu eder, şükredersin. Ve en önemlisi hayatındaki güzelliklerin olduğu kadar olumsuzlukların olduğunda da şükretmek, teşekkürünü eksiltmemektir.
Hadi kalk pencereni aç. Belki şehir kargaşasının sesleri gelecek ya da sessiz sedasız bir semt. Önemli olan onun içinden bahar kokusunu hep fark edip teşekkürümüzü, şükrümüzü azaltmamak. İnan bunu yapmaya başladığında olumsuzlukta bile ruhun hep iyi olacak. Ruhuna iyi gelen hayatına inandığın şeyi ötelemeyip onu hep anıp şükretmektir.
Bahar kokusunu hep fark etmek dileği ile…
19/05/18
Saat: 01.10
Bu güzel paylaşımınız için teşekkür ederiz Fatma hanım 🙂