Devir Kanuni Sultan Süleyman devridir. 1520’li yıllar. Orta doğuda Bağdat’da, Türkler’in Bayat kolundan gelmiş, göçebeliği yeni bırakmış, yerleşik hayata geçmiş bir ailenin ferdi olan Hilleli Mehmet Efendi namıdeğer Fuzuli aradığı kitabı bulma ümidiyle kütüphaneye gider. Kütüphaneci, Fuzuli‘ye yaklaşır ve ona bir hançer verir. Hançer değerli taşlarla süslenmiştir. Kütüphaneci Fuzuli‘den emanetine sahip çıkmasını ister.
Daha sonra Fuzuli ile Celalzade Mustafa ile tanışır. Fuzuli’den, Leyla ile Mecnun hikayesini kaleme almasını ister. İlk başta olur demez. Sonraki günler tekrar kütüphaneye gittiğinde kütüphanecinin vefat ettiğini öğrenir ve kütüphaneciden emanet olarak aldığı hançerin kıymetini biraz daha anlar. Hançeri incelediğinde üzerindeki mücevherlerin düğme olduğunu farkeder. Düğmelere bastığında hançerin kabzasından bir şerit fırlar. Şerit üzerinde bir şifre yazar. Fuzuli hançeri saklar ve şeriti yanına alır.
Fuzuli sonra öğrenir ki; astronomi bilimi ile ilgilenen bir grup Dünya’nın yuvarlak olduğunu ve hatta Güneş’in etrafında döndüğünü keşfederler ama bunu korkularından dile getiremezler. Dönemin kralı zalimdir. Bu yüzden taş tabletlere edindikleri bilgileri yazarlar ve tapınağa gizlerler. Tapınağın şifresini de Fuzuli‘deki hançerin kabzasına gizlerler. Bu grubun yaptığı araştırma kral tarafından duyulur ve teker teker öldürülürler.
Fuzuli endişeye kapılır. Öldürülme korkusu içini doldurur. En sonunda karar verir. Yazacağı Leyla ile Mecnun isimli kitaba bu şifreyi gizleyecektir.
Fuzuli‘nin kitabı böylelikle, İskender Pala‘nın romanının ana karakteri olmuştur. İskender Pala bu romanında diğer kitaplardan farklı olarak bir kişi değil bir kitabı merkeze almıştır. Leyla ile Mecnun kitabının başından geçen maceralar kitabın geri kalanını oluşturur.
Kitap saraya girdikten sonra Nevizade Atai’yi, Nefi’yi, Nabi’yi, Nedim’i ve hatta Nazım Hikmet’i elden ele gezer.
En sonunda bir arkeolog tarafından şifre çözülür ve tabletler bulunur.
Kitabın konusu çok güzel ancak İskender Pala‘nın diline ayak uydurabilmek için biraz edebi bilgi birikimi, eski kelime birikimi edinmek gerektir. Kitap her şeye rağmen benzerlerinden çok farklı ve güzel tarihimize tek tek değinmektedir. Okunmaya değer.