Murat Mutlu’nun kaleme aldığı bu kitap, arama motoru sonuçlarına göre pek bilindik bir kitap değil. İsmimin de İsmail olmasından dolayı ve günümüz dizilerinden biri olan Payitaht Abdülhamit’ten de etkilenerek bu kitabı okumaya karar verdim. Ayrıca söylentiye göre baba tarafından dedelerimden birinin de (adı Ali’ymiş) II. Abdülhamit‘in fedaisi ya da yaveri olduğunu duyunca daha çok ilgimi çekti.
Kitabın içeriği İsmail Çavuş’un ailesinin yanına dönmesi ve onlarla geçirdiği hayat hikayesini barındırmaktadır. Yaprak Dökümü benzeri evlatları tarafından sınanan bir babanın hikayesini anlatmışlar. Yıllarca II. Abdülhamit‘e hizmet ettikten sonra memleketine evine dönen İsmail Çavuş, oğullarının babalarının emekli maaşı niteliğindeki bir kaç altına paraya olan ihtirası yüzünden entrikalarına şahit olmaktayız. En sonunda oğullarına kırılıp parasız pulsuz Karaman’a bir arkadaşının yanına gider. Orada da bir süre hayatını sürdürür ve ufak işlerde çalışır. Ancak daha fazla yüreği dayanmaz orada vefat eder.
Kitap bir hayat hikayesini anlatmaktadır. Bu tarz kitap severler için önerebilirim. Bu kitabı ilk gördüğümde benim hayalimde canlandırdığım biraz daha II. Abdülhamit döneminden entrikaların döndüğü, soruların cevaplanmaya çalışıldığı, dedektiflik polisiye tarzı bir kitap olması yönündeydi. Hayal kırıklığım biraz da benden kaynaklı olarak bu yüzdendir. Bunun dışında kitabın dili, üslubu oldukça güzel, hikayesi içerisine dalıp gittiğiniz, kitap içerisindeki karakterlere aynı onlar gibi kızdığınız, üzüldüğünüz, yeri geldiğinde sevindiğiniz bir kitaptır.
